MASALIMSI…
Başından beri dikkatlice ve ilgi ile okudum.
Aklıma ilk gelen, çocuklara öğretilen “Mini mini bir kuş donmuştu, Pencereme konmuştu” diye başlayan şarkının sözleri oldu. Dedim ki, ya çocukluk ruhu canlandı, ya da müstakbel torunlar için hazırlık yapılıyor.
Kaç bölümde ve nasıl bitirileceğini tahmin etmeyi aklımdan geçirmedim. Kendi kendime, “haydi bakalım, hayırlısı…” dedim.
Bir dere kenarı ve suların mırıltılı şarkıları, yeşilliklerin canlı tazeliği, çiçeklerin rengârenk ve ışıltılı hoş kokuları ve bir tazeciğin koynunda barışın ve saflığın timsali beyaz güvercin…
İçten ve sıcak olduğu kadar utangaç bakışlar ve kaderin gözlerden yansıyan ışıltılı yazgı çizgileri…
Birbirlerinden habersiz, kaderin çizdiği gibi yalnızlıklarının tutsağı iki genç.
Kızın çok genç olduğu muhakkak, lakin genç adamın ne kadar genç olduğu biraz şüpheli. 3. bölümde kısmen verilmiş.
Bazı cümleler, özellikle ruh hali tasviri cümleler ve değişik renkli yazılmış paragraflar oldukça etkili. Yürek yansımalarından birer duygu demeti gibi.
Aşk sıcaklığı yaşatan Güneş ve güneşin ışıklarıyla gerçek değerini bulan, yalnızlıkların sıcak kalpli ve ışıltılı Zümrüt’ü.
Ve mutlu son.
Darısı günlerini umutla umutsuzluk arasında parçalı bulutlu geçirenlere ve gerçekten sevenlere.
Güzel hikâyelerde buluşmak dileğiyle sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.